-
1 ortalığı birbirine katmak
а) вы́звать па́никуб) созда́ть инциде́нт -
2 ortalığı birbirine katmak
send things flying -
3 ortalığı birbirine katmak
to turn the place upside down -
4 ortalık
озвонч. -ğıокружа́ющая ме́стность, всё вокру́г; окруже́ниеortalıkta — круго́м, вокру́г
ortalıkta kimseler kalmadı — вокру́г никого́ не оста́лось
ortalığı çınlatmak — оглаша́ть окре́стность
ortalığı dağıtmak — переверну́ть всё вверх дном
ortalıktan kaybolmak — исче́знуть бессле́дно
ortalığı süpürmek — подмести́ [всё] вокру́г
ortalığı toplamak — прибра́ться круго́м
ortalık açıldı — рассвело́
ortalık karardı — стемне́ло
ortalık serinlendi — посвеже́ло, пове́яло прохла́дой
••- ortalık düzelmek
- ortalık karışmak
- ortalık yatışmak -
5 переполох
м, разг.birbirine girme; panik (-ği) ( паника)вы́звать / произвести́ переполо́х — ortalığı birbirine katmak
-
6 kick up a row
kıyameti koparmak, gürültü yapmak, yeri göğü inletmek, ortalığı birbirine katmak, hır çıkarmak, kavga çıkarmak -
7 make a mess
v. ortalığı birbirine katmak -
8 pop off
çekip gitmek, ölmek, kıyameti koparmak, ortalığı birbirine katmak, bağırıp çağırmak -
9 send things flying
darmadağın etmek, ortalığı birbirine katmak -
10 kick up a row
kıyameti koparmak, gürültü yapmak, yeri göğü inletmek, ortalığı birbirine katmak, hır çıkarmak, kavga çıkarmak -
11 make a mess
v. ortalığı birbirine katmak -
12 pop off
çekip gitmek, ölmek, kıyameti koparmak, ortalığı birbirine katmak, bağırıp çağırmak -
13 send things flying
darmadağın etmek, ortalığı birbirine katmak -
14 ortalık
ortalık <- ğı> Umkreis m, Gegend f; Umgebung f; alle(s) (rund)herum; jeder; die Leute; Raum m im Haus usw; Horizont m;ortalık ağarmak hell werden, tagen;ortalık aydınl(an)ıyor es wird hell;ortalık düzelmek unp es geht in Ordnung;ortalık kararmak dunkel werden, Abend werden;ortalık karıştı alles geriet durcheinander;ortalığı birbirine katmak zu einem Chaos werden;ortalıkta im Umkreis, … zu sehen;ortalıkta kimseler kalmadı niemand war mehr zu sehen, alle waren weg
См. также в других словарях:
ortalığı birbirine katmak — kargaşa çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ortalık — is., ğı 1) Bulunulan yer, çevre Ortalık karanlık, bizi kimse görmez, merak etme. P. Safa 2) İçinde bulunulan, yaşanılan ev, oda vb. yer Artık benim gündelikle çamaşıra, ortalık temizlemeye gitmeden başka çare kalmadı. H. E. Adıvar 3) Yeryüzünün… … Çağatay Osmanlı Sözlük
vermek — i, e, ir 1) Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek Okumadığım zaman tavukların bahçesindeyim, yemlerini ben veririm. Ö. Seyfettin 2) Bırakmak veya bağışlamak Hırsımdan bazılarına bedava verdim, alın götürün,… … Çağatay Osmanlı Sözlük